6/07/2015

Günce

Buraya yazacak bir cok şeyim / hicbir şeyim yok aslinda biliyormusun?
Bilmiyorsun.
Gelmiyorsun.
Okumuyorsun.
Ne hissettiğimi, neden hissettiğimi bilmiyorsun.
Cilali sözler yazmak istemiyorum aslında.
Günce tutuyoruz değil mi burada.
Ne kadar kendimiz olabiliyoruz?
Soru isaretlerini seviyormuyuz?
Sevmiyoruz.

Nasılsın blogcan? İyimisin?
Özledin mi sende beni. Hikayelerimi.
Ne zaman sustum, haberim yok. Susmasam da olur.
Kitaplar okudum, sayfalarca.
Bir sürü kitap.
Bu güne kadar okumadigim yazarlar keşfettim.
Ekitap okudum.
Essas bir kitabın tadını vermedigini bende öğrendim.
Ama cep delik cepten delik.

Sokak sokak dolanıp açık kütüphaneler kesfettim.
A photo posted by A. (@sudrlmz) on
Adamlar yapmış dedim kendi kendime.
Evde bulunan kitaplarımı, artık istemediğim kitaplarımı, kitaplığım olmadığı için değil, ileride çocuklarımın okuması gerekmediği için bu kitapları götürdüm açık kütüphaneye bıraktım.
İçine notlar yazdım. Tarih attım.
Bıraktıklarım yerine kitaplar aldım.
Böyle.