11/03/2012

Hangi ara sustum ben?

Kendi kendime konuşmaya başladığımda ufak bir çocuktum aslında.
Bebeklerimle konuşurdum. Uzaktan kumanda arabam vardı onunla konuşurdum. Çoğu zaman dalmış bir şekilde oyuncaklarımla konuşurken anneme yakalanurdım.
Doktor hayal güçleri geniş olan çocukların kendi kendilerine konuştuğunu söyler. 'İyi bir durum, bırakın Su konuşsun' dediler.
Çenem durmazmış benim. 'Hem almancayı hemde türkçeyi 9 aylıkken şakır şakır konuşurdun' derdi annem.
İyide anne, hangi ara ben susar oldum?
İcimdekileri yine sadece kendime söylüyorum biliyormusun?
Sabahları istasyona yürürken, kendi kendime konuşurken buluyorum kendimi, sonra gülümsüyorum.
Yolda görenler, 'bu kendi kendine gülüyor deli' diyecekler ama, kendi kendine kunaşınıda deli ilan etmiyorlar mi zaten?
Bazen insanın kendine en iyi dost yine kendisi.
Bu yüzdendir benim kendimle konuşmayı seçmem.
En çok geçen gün mutfakta uğraşırken kafamı mutfak dolabına vurduğumda 'aferin Su, otur ağla şimdi. Salak' dediğimde fark ettim, yeniden çocukluğumda ki gibi kendimle konuşmaya başladığımı.

Tüm bu yazılar, tüm bu şiirler, tüm bu günlükler, zaten kendimle konuşmam degilmi?

Su

2 yorum:

  1. Kendi kendine konuşmak değil de, benimkisi kendini dinlemek daha çok. Ama içten, içgüdüsel olarak.

    İyi mi kötü mü tartışılır, zararsız olduğu kesin ama :)

    YanıtlaSil